Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil, markalaştırma hedefiyle Türk tenisinin 4 yıllık yol haritasını düzenleyecekleri çalıştayda belirleyeceklerini söyledi. Türkiye Tenis Federasyonu başkanlığına 11 Kasım’da yapılan genel kurulda seçilen Müderrisgil, AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Yaklaşık bir yıl boyunca Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Şafak Müderrisgil, spor ile arasındaki bağın genç yaşlarda kurulduğunu anlatarak şunları kaydetti: “Lisanslı basketbolcuydum sonra da atlet olarak devam ettirdim spor hayatımı. Eğitim hayatım boyunca yüksek atladım. Tenisi de amatör düzeyde oynadım. Birçok başka spor alanında da amatör olarak faaldim. 2016 yılından beri sporun hayatımdaki bir diğer yansıması da sporun sosyal etkisini ölçüyor olmam. Ekibimle 2016’dan bu yana Türkiye’de kadın futbolunun etkisini ölçen 3 rapor yayımladık. Ardından İstanbul’daki tüm spor aktivitelerinin sosyal etkisini ölçtük. Yani spora yaptığınız her yatırımın aslında bir getirisi var. O getiriyi ortaya koyduğunuz zaman o spor alanında yapılacak yatırımları daha çok çekme fırsatı doğuyor. Daha çok hibe, kredi, sponsorluk alabiliyorsunuz. Aynı zamanda kalkınma ekonomisine de hizmet ediyor. Yıllardır zaten UEFA, FIFA, IOC gibi uluslararası kuruluşlarla çalışmaktaydım. Sosyal etki perspektifini spora getirdiğimiz için aslında spor yöneticiliği kariyerim TFF ile başladı. TFF’de hukuk, sürdürülebilirlik ve kadın futbolundan sorumlu yönetim kurulu üyesiydim. Özellikle kadın futbolu ve sürdürülebilirlik konusunda bir noktaya gelmesini sağladık. Şimdi de Tenis Federasyonunda aynı çalışmayı yapmayı ümit ediyoruz.” “Erkek egemen bir ortamdayız ama bu değişmeli” Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak ile beraber 2 kadın başkandan biri olan Şafak Müderrisgil, ulusal spor federasyonlarındaki cinsiyet eşitsizliğine ilişkin “İki kadın başkan olarak 64 federasyon içinde azınlıktayız. Bunu bir fırsat olarak görüyorum. Kadın federasyon başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin artması gerektiğini de düşünüyorum. Yönetim kurulumuzun yarısı kadın. Konularında uzman kadın yöneticiler kurulda yer alıyor. Burada Özlem hanımı da tebrik etmek istiyorum. Erkek egemen bir ortamdayız. Fakat bunun değişmesi gerekiyor. En azından belli bir kotada kadın yöneticinin, federasyonlarda ister yönetim kurulunda ister diğer kurullarda isterse başkan olarak yer alması çok önemli. Çünkü farklı bir bakış açısı getiriyor. Orada kadınların liderlik özelliklerinden doğan avantajlar var. Kadın yöneticilerin iyi dinleyici ve organizasyon kabiliyetlerinin yüksek olması, iyi uygulama örneklerinden faydalanmaya açık olmaları bence çok önemli özellikler. Bunu da bilimsel araştırmalar söylüyor. Biz spor camiasında iki kadın federasyon başkanıyız. Üzerimizde bir sorumluluk var. Özlem hanımın 3. dönemi, ben de ilk dönemimde başarılı olmak için elimden geleni yapacağım. Kendisiyle görüş alışverişine de başladık.” yorumunu yaptı. İş insanı Müderrisgil, “Seçime katılan 179 delegeden 45’inin geçersiz oy kullanması, size önyargıyla yaklaşıldığının bir işareti mi?” sorusuna “Seçim bunun için var. Kimi sizinle aynı fikirde olur, kimi aynı fikirde olmaz. Ama kadın aday olmak bunu tetikliyor mu bilemem, incelemek lazım. Bunun nedenlerini de araştıracağız. Çalıştaylarla, yurt gezileriyle delegelerimizle hemhal olacağız. Bu reaksiyonları oralarda da alacağımızı düşünüyorum. En azından delegelerimizin bu samimiyeti göstereceğini düşünüyorum. ‘Neydi aksayan ya da onların bu kararı vermesini tetikleyen neydi?’ Bunu öğrenmek isteriz. Çünkü bu 4 yıl zarfında tenisi daha iyi bir noktaya getirmek için delegelerimizle beraber çalışacağız. Her görüşü de duymak isteriz.” yanıtını verdi. “Öncelik Türk tenisini markalaştırmak” Türk tenisinin geleceği için çalışacaklarını belirten Şafak Müderrisgil, fikir alışverişinin önemini vurgulayarak şöyle konuştu: “Yönetim kurulumuz, liyakatli, konularında uzman ve farklı disiplinlerden gelen yöneticilerden oluşuyor. Ortak kümemiz tenis. Burada aktaracağımız çok tecrübe, vizyon, network ve kapital var. Bütün bu girdilerle öncelikle Türk tenisini markalaştırmayı hedefliyoruz. Türk tenisi ekolünün oluşması gerekiyor. Zorlukları, tehditleri, fırsatları, potansiyeli tespit edip olabileceğimizin en iyisi olmalıyız. Bunun için de tüm paydaşları çok iyi dinlememiz gerekiyor. O yüzden işe bir çalıştayla başlayacağız. Aralık ayının başında sporcularımız, aileleri, hakemler, antrenörler, kulüpler, sponsorlar, basın, malzeme üreticileri olmak üzere tüm paydaşlarımızı bir araya getirerek ‘Bu işin ekosistemini yeniden nasıl kurgulamalıyız, ekonomisini daha iyi hale getirmeliyiz.’ bunları konuşacağız. Buradan ana hatlarıyla neye ihtiyacımız olduğu ortaya çıkacak ve buna göre oluşturacağımız stratejilerle 4 yıllık yol haritamız ortaya çıkacak.” diye konuştu. Müderrisgil, markalaşma hedefleriyle ilgili “Türk tenisinin markalaşması başlığı altında tabana yayılma, antrenörlerin iyi eğitimi, hakemlerin ve oyuncuların ortaya çıkarılması, daha görünür olması, olimpiklere destekler var. Veteran ve aktivite tenisi gibi alanların geliştirilmesi var. Yatırımların arttırılması, tenis turizminin tetiklenmesi var. İyi yönetişim ve liyakatli yönetim var. Burayı kurumsallaştırmamız gerektiğinin de farkındayım. Hesap verebilir, şeffaf bir sistem yaratmak. İç ve dış denetimi yapılan bir federasyon modeli ortaya koymak bir diğer hedef. Bunların hiçbiri bir diğeri olmadan olmuyor.” değerlendirmesinde bulundu. “Yetenek taramasının arttırılması gerekiyor” Şafak Müderrisgil, Türkiye’nin tenisteki potansiyelini ortaya çıkartmak için ellerinden geleni yapacaklarını anlatarak, “Tenis küçük yaşta, 8-9 yaşında başlıyor. Tenisçinin en yoğun faaliyet gösterdiği dönem çok da uzun bir süre değil. Bizde de bu yaş aralığı yaygın. Bu çok büyük bir avantaj ama yetenek taramasının arttırılması gerekiyor. Bunun için de herkesin tenise erişebilir olması lazım. Tek bir bölgeye ya da ile bağlı kalmadan tenis oynamak isteyen herkesin bu imkanlara kavuşmasını sağlamak çok önemli. Herkes için tenis vizyonumuz var. Uluslararası turnuvalara, 2028 Olimpiyatları’na katılmak ve oralara daha fazla milli sporcumuzu göndermek istiyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rafael Nadal’dan duygusal veda!